Fikriyat Yazıları

  • İslam Medeniyeti Nasıl Bir Medeniyettir / 28-06-2017

    (Yeni Nesiller bilsin diye…)

    İslam Medeniyeti bir vahiy medeniyetidir, İslam medeniyeti Kentte değil, şehir'de/Medine'de ortaya çıkmıştır. Bundan dolayı bu medeniyete Vahiy ve Şehir medeniyeti adını veriyoruz.

    Bu Medeniyet Medine'de ortaya çıkmış ve adını da o kutsal beldenin isminden almıştır. Medine, Şam, Bağdat, Kahire, Kurtuba ve İstanbul bizim başşehirlerimiz olarak medeniyetimizin de altı ana şehirleridir.

    Bu medeniyet ilmin salt fiziki gelişmelerini ortaya çıkarmamış, bünyesindeki maddi gelişmelerin yanı sıra, bilgiyi, sabrı, merhameti, şefkati, estetik zevki, sevgi ve saygı öğretileriyle, ahlakı ve adaletiyle özellik kazanmış bir medeniyetidir. Kur'anî ve manevi ilimler olarak tefsir, hadis, fıkıh ve kelam alanında büyük ilmi gelişmeleri sağladığı gibi, fizik, kimya, matematik, tıp, astronomi alanında da büyük keşifler yapmış ve bu alanlarda dünya medeniyetlerine öncülük etmiştir.

    Dünya medeniyetlerinin ustası olarak kabul edilmesi gereken İslam medeniyeti ilimler tarihinde bütün medeniyetlerin önünü açmış ilerlemelerini sağlamıştır. Çünkü bu medeniyet Hz. Adem'le başlar ve vahiyle şekillenir. İslam medeniyetinin bünyesinde bir taraftan dil ve edebiyat alanında gelişmeler sağlanırken; musiki, sanat ve mimarlıkta dünyaya öncülük etmiştir. Dünya astronomi ve ilimler tarihinde yer küresinin enlem ve boylamları ilk defa bilge halife el-Me'mun zamanında Beytu'l-hikme alimleri tarafından tespit edilmiş ve bu bilgiler İslam medeniyetinin verileri olarak ortaya çıkmıştır. Yine ilimler tarihinde ilk gelişmiş rasathaneler, İslam dünyasında kurulmuştur. Bu medeniyet taşıdığı birçok özelliğiyle eşsiz bir ilmi zirveye tırmanmış, verdiği eserlerle bir telif medeniyeti olarak ortaya çıkmıştır. Kur'an-ı Kerim ve Hz. Peygamber'in (sallallahu aleyhi ve sellem) öğretilerinden ilhamını alan bu medeniyetin alim ve müellifleri genel olarak İslam'ın verilerini inceleyerek teliflerini yapmışlardır. İlk telifimiz Abdullah İbnu Amr İbnu'l-Ass'ın es-sahifetu's-sadıka'sıyla başlayıp günümüze kadar devam eden bir müellifler silsilesinin yetiştiği bir medeniyettir. Said İbnu'l-Müseyyeb, Said İbn Cübeyr, İmam Zühri, Hasan el-Basri bunların ardından gelen büyük ilim adamlarından binlerce ismi sayabileceğimiz gibi Ebu Hanife, Muhammed İbn İdris eş-Şafii, Malik İbn Enes, Ömer İbn Abdulaziz, Ahmed İbn Hanbel, Muhammed İbn Cerir et-Taberi ve Alame el-Mesudi'ye kadar uzanan üç asır süren ilk dönemden değerli isimleri sayarak, bu tarafa doğru geldiğimizde karşımızda binlerce ilim adamı ismi çıkmaktadır. Bize binlerce eser ve müellif adını içeren büyük ilim adamı ve araştırmacı en-Nedim dünya ilimler tarihinin en önemli isimlerinden birisi olmuş ve kaybolma ihtimali olan birçok eseri bize tanıtmakla ilimler tarihinde büyük bir dönüm noktasını oluşturmuştur. Bu medeniyet, bir taraftan Beytu'l-hikme'yi kuran bir medeniyet olduğu gibi, diğer taraftan İmam Gazzali ve İbnu Hazm'ı yetiştirmiş, bir diğer taraftan el-Kindi'yi, Farabi'yi, Huneyn İbn Ishak'ı, el-Harezmi'yi, Sabit İbnu Kurrye'yi, Ebubekir er-Razi'yi, İbn Sina'yı, İbnu'l-Heysem'i, el-Biruni'yi ve Kitabu't-Tasrif limen aceze ani't-Te'lif gibi dev bir eserin müellifi Endülüslü Ebu'l-Abbas ez-Zahravi'yi yetiştiren bir medeniyettir.

    Bunların yanısıra İbnü'n-Nefis'i unutamayız, el-Buzcani'yi, el-Bettani'yi, el-Fergani'yi ve onların dev eserlerini hatırlamak gerekir. Bir diğer alanda yetişen ilim adamları olarak İmam Buhari'yi ve İmam Müslim'i ve "Sahihayn"larını; kütüb-ü sitte'nin diğer sünen müelliflerini biliyoruz. Ayrıca biraz daha farklı müelliflere ve farklı ilim alanlarına gelecek olursak, es-Serahsi'yi ve dev eserini, bir diğer farklı alandan İbrahim İbnu'l-Edhem'i anarken Kaşgarlı Mahmud'u ve Yusuf Has Hacib'i farklı ilim alanlarında yetişmiş şahsiyetler olarak mutlaka zikretmek gerekir.

    Son derece önemli bir bilim adamımız olan İbrahim el-Dani'yi ve yine Endülüslü Zühroğullarını, dünya tarihinde ilk defa insanın uçma arzusunu gerçekleştiren İbn Firnas'ın keşiflerini kaydederken aynı yolun izleyicisi olan Hazerfan Ahmet Çelebi'yi anmamız gerekir.

    Özellikle Avrupa'yı aydınlatan İbn Rüşd ve eserleri bu medeniyetin batı dünyamızdaki önemli ilmi verileridir. Ebu's-Suud efendiyi, Taşköprülüzade'yi, Kâtip Çelebi'yi, ünlü astronomi alimi Takiyüddin Mengüberti'yi ve Sidretü'l-munteha'sını mutlaka hatırlamak gerekir.

    "İlmin ilk şartı şüphedir" anlayışıyla ilmi çalışmalarını ve teliflerini sürdüren bu medeniyet gerçekten saymakla bitmez büyük ilim adamları yetiştirmiştir ve muazzam telif eserler ortaya koymuştur. Ebu'l-İzz el-Cezeri'yi ve insanlık tarihinde önemli bir dönüm noktasını oluşturan Kitabu'l-hiyel'ini, medeniyetimizin baş eserlerinden birisi olarak yeni nesillere tanıtmamız gerekir. Bunun yanında el-Cezerî'den başlayıp Anadolu'nun İbn Sina'sı olarak bilinen Hacı Paşa'nın, Ali Kuşçu'nun, Molla Lutfi'nin, bu medeniyetin önemli şahsiyetleri arasında anılması ve gençlerimize anlatılması gereken ilim adamları olduklarını biliyoruz.

    Bir diğer taraftan, Muhammed eş-Şeybanî'nin es-Siyeru'l-kebir'ini İmam Şafi'nin eseri el-Umm'u, İmam Malik'in el-Muvatta'ını, İmam Şatibi'nin el-Muvafakat'ını, İbn Hazm'ın el-Muhalla'sını ve bunların yanında bu medeniyetin en önemli verileri olarak Firdevsu'l-hikme'yi, el-Havi fi'tıbb'ı, el-Kanun fi't-tıbb'ı, Kanunu'l-Mesudi'yi, Sırrü'l-esrar'ı, Kitabü'l-hesba ve'l-cuderi'yi, et-Tıbbu'r-ruhani'yi biliyoruz. Ayrıca el-Mucez fi't-tıbb'ın Avrupa'ya ışık tutmuş eserlerden biri olduğunu da biliyoruz.

    Nizamu'l-hikmeFirdevsu'l-hikme, Kitabu'l-ayn, Kitabu'n-nebat, Kitabu's- sinaati't-tibbiye, kitabu'ş-şifa, kitabu'n-necat ve bütün bunların yanında Kitab ma li'l-Hind, Asarü'l-bakiye adlı eserler, İslam medeniyetinin büyük verileridir.

    İbnu'n-nefis'in el-Mucez'fi't-tıbb adlı eserinin küçük kan dolaşımının nasıl meydana geldiğini bütün insanlığa öğretmiş olması; logaritma, trigonometri ve bunların yanında bir çok kimyevi tahlillerle varılan ilmi sonuçlarla birlikte matematikte gelinen zirve noktalar ve Cebir'de sıfır kavramının keşfi Müslümanlara aittir. Yer çekiminin tespiti, üç ve dört bilinmeyenli denklemler ve yine İbnü'l-Heysem'in el-beytü'l-muzlim, yani görme olayının nasıl gerçekleştiği, göz yapısı ve optik alanındaki büyük buluş olan "karanlık odayı" bütün dünyaya yeniden anlatmamız son derece önemlidir.

    İslam dünyasında, daha doğrusu bütün dünyada ve tıp tarihinde ilk sezaryen ameliyatının Müslüman Tabipler tarafından yapıldığını, aynı şekilde ilk katarakt ameliyatının da Müslüman tabiplerin gerçekleştirdiğini biliyoruz.

    Ekvatorun çevresini uzunluğu, yeryüzünün doğruya en yakın ve en güzel haritaları ilk dönemden itibaren yine Müslüman bilim adamları tarafından çizilmiş ve insanlığa kazandırılmıştır.

    Bir diğer alana geçersek, edebiyat alanında Tarafa'yı, Lebid'i, Zuheyr'i, Antara'yı medeniyetimizdeki önemini ve yerini mutlaka biliyor ve hatırlıyoruz. Fuzuli'yi, Ömer Hayyam'ı, Nabi'yi, Baki'yi, Ziya Paşa'yı, Mehmet Akif Ersoy'u, Necip Fazıl'ı, Sezai Karakoç'u, Erdem Bayezıd'ı; Akif İnan'ı ve Cahid Zarifoğlu'nu andığımız zaman medeniyetimizin şiir alanındaki eserleri ortaya çıkmış oluyor. Bunlar tarihle öykünme değil hakikatin ifadesidir.

    Kısaca İslam Medeniyeti ilmi, ahlakı, merhameti, adaleti, şefkati, estetik zevki, sevgi ve saygıyı tüm insanlara ulaştırmaya çalışmış ve öğretmeye gayret etmiştir. İşte bu medeniyet İslam medeniyetidir ve onun Merkezi batıda Kurtuba ve Merrakeş'ten doğuda Haydarabad ve Jakarta'ya, kuzeyde Kırım'dan güneyde Yemen'e kadar geniş bir alana uzanır. Bu bir ümmet coğrafyası ve bir ümmetin medeniyet alanıdır.

TV PROGRAMLARI

  • Rektörlerden Darbeci Baskısı
  • Ahmet Ağırakça
  • KURAN'DA MÜSLÜMAN ŞAHSİYETİ
  • Filistin Bizim İçin Ne İfade Ediyor?
  • Seyyid Kutup / Fizilal'il Kur'an 03/03
  • Ramazan Her Yönüyle Oruç Mevsimine Girmektir! - Saliha Erdim I Konuk: Ahmet Ağırakça
  • ماهو رأي الأتراك بترحيل السوريين من تركيا ! الرأي الحقيقي للأتراك !
  • حقيقة مهمة لا بد أن يعرفها الشعب السوري و الشعب التركي